Aracınızı bir yakınınız yada bir akrabanıza emenet verirken birden fazla düşünün.
Ceza kanunlarımızda kazayı yapan araç sürücülerinin yanısıra ruhsat sahibinin de bir şekilde cezalandırıldığını asla aklınızdan çıkarmayın.
Diyelim ki, bir tanıdığınıza emenet olarak aracınızı verdiniz. Aracınızın tüm bakımlarını da muayenesini de zamanında yaptırmış olduğunuzu farzedelim.
Şimdi emanet araçla o tanıdığınız yola çıktı. Yolda bir kaza yaptı ve içindeki 4 kişi de öldü. işte şimdi yandığınızın resmidir. Bir anda kendinizi cezaevinde bulabilirsiniz. Çünkü sanık sandalyesine siz oturacaksınız. Aracın ruhsatında sizin isminiz yazdığı için tüm suç size ait oldu artık.
Mahkemede elbette kendinizi savunacaksınız, olayı ben yapmadım, kesinlikle bir dahlim yok, herşeyi tıkır, tıkır çalışıyordu, bakımları yapılmıştı, muayeneden sorunsuz geçmişti diyeceksiniz. Fakat heyhat! sizi kimse dinlemeyecek bile, yargılanacak ve en az 10 yıl olmak üzere hapse mahkum edileceksiniz. Bununla da bitmeyecek. Eğer aracınızda kasko yoksa ölenlerin tazminatlarını da siz ödeyeceksiniz. Yada daha doğrusu, Trafik sigortanız bunları ödeyecek, yetmeyen miktarı sizden talep edecek. Çünkü son yıllarda tazminat miktarları oldukça yükselmiş durumda. Trafik sigortaları bu yüksek tazminleri karşılayamamaktadır.
Tüm bunların yaşanmasını istemiyorsanız, arabanızı kesinlikle başkalarına vermeyin.
Cumhurbaşkanının açıkladığı Yargı Paketi umarım bu tür haksızlıkların önlenebilmesi için bir kapı açar. İnsanlar artık nafaka denilen ömürlük içkenceden, haklı olduğu halde cezalandırılmaktan kurtulur. Bu yeni paketin "herkese eşit adalete" vesile olmasını dilerim. En azından adaletimiz emanete gitmesin..Hoşçakalın...