İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi'nin Nisan ayı toplantılarının 3. birleşiminde ‘2022 Yılı Faaliyet Raporu’ görüşüldü. Toplantı öncesinde CHP, İYİ Parti, AK Parti ve MHP gruplarını ziyaret eden İBB Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, 2022 Yılı Faaliyet Raporu’nu sunduğu konuşmasına, “Sizlerle paylaşacak olduğum faaliyet raporu, aynı zamanda 16 milyon İstanbulluya her yıl Nisan ayında hesap vermek zorunda olduğumuz bu sürecin son oturumu” sözleriyle başladı.
“DEĞİŞİM BU ŞEHRİN BÜTÜN HÜCRELERİNE YAYILDI”
2022 yılını, “projeler ve açılışlar yılı” olarak niteleyen İmamoğlu, “İstanbullu hemşerilerimize her gün yeni bir proje, her gün yeni bir çözüm sunmanın mutluluğunu yaşadık. Biz, çok yüksek tempoda çalışmak üzere organize olmuş bir yönetimiz. Yılmadan çalışıyoruz. Çünkü İstanbul’un yakın tarihinde, özellikle son 10-15 yılında, ne yazık ki kaybedilen, çok zaman ihmal edilen işler ve yarım bırakılan çok fazla projeler vardı. Ve bizim tek bir zaman kaybetmeye hakkımız da yoktu. Ortak aklın ve halkın çıkarlarının yol göstericiliğinde çalışan, kesinlikle eminim ki memleketimizin liyakatli, işinin ehli evlatlarıyla çalışıyoruz. Bu kadroyla da gurur duyuyorum. Hiçbir kirli elin değmediği, tertemiz, bereketli bir bütçemiz var. Bize güvenen, emeklerimizin karşılığını her gün büyüyen sevgileriyle, destekleriyle ifade eden çok kıymetli hemşerilerimiz var. Yani, başarmak için her şeye sahibiz. Başardık ve başarıyoruz. Başarısız olmamızı isteyen, bu yolda çaba sarf edenlere rağmen başarıyoruz. 4 yıl önce bu göreve talip olduğumda, İstanbul’a bir değişim vaat etmiştim. ‘Bu şehirde eski defterleri kapayacağız. Yeni bir başlangıç yapacağız’ demiştim. Çok şükür, bunu başardık. İstanbul başardı. İstanbul, değişmeyi başardı. Değişim bu şehrin bütün hücrelerine kadar yayıldı. Değişim kök saldı” dedi.
“MİLLETİN PARASINI, BU ŞEHRİN BEBEKLERİ OLAN ANNELERİNE VERİYORUZ”
Kendi yönetim dönemleriyle birlikte İstanbul’un “yeni normallerle” tanıştığını belirtti. İmamoğlu, İstanbul’un yeni normallerini şu sözlerle dile getirdi:
“Eskiden İstanbul’da dere yataklarında yapılaşma normal kabul edilirdi. Şimdi, dere yataklarının yaşam vadileri haline getirilip, devasa yeşil alanlara dönüştürülmesi normal oldu. Eskiden, İstanbul’da su baskınları, seller, taşkınlar normaldi. Artık bu görüntülerin yaşanmaması, yağmur suyu ve atık su kanallarının ayrılması, derelerin ıslah edilmesi, altyapının sürekli iyileştirilmesi normal. Eskiden, imara açma hevesiyle, kent ormanlarının vatandaşa kapatılması normaldi. Şimdi milyonlarca metrekare kent ormanının vatandaşın kullanımına açılması normal. Eskiden, Büyükşehir Belediyesi’nin kreşlerinin, öğrenci yurtlarının, kent lokantalarının olmaması normaldi. Şimdi, olması çok normal. Eskiden, Büyükşehir Belediyesi’nin kütüphanelerle ilgilenmemesi normaldi. Şimdi neredeyse her semtte kütüphane açmak normal. Eskiden, 0-4 yaş arası çocuğu olan annelerin toplu taşımada ücret ödemesi normaldi. Hatta, ‘Kimin parasını kime veriyorsun’ diye bu proje açıklandığında suçlanmıştım. Şimdi ise, ödememesi normal. Çünkü biz, milletin parasını, bu şehrin bebekleri olan annelerine veriyoruz. Eskiden kadınların İBB’de yönetici olamaması, ya da otobüs şoförü, itfaiyeci, cankurtaran, denizci olarak çalışamaması normaldi. Şimdi İBB’nin her kademesinde kadınların olması çok normal. Eskiden, yılda ortalama 3-4 kilometreden metro yapmak normaldi. Bugün yılda ortalama en az 13 kilometre metroyu hizmete açmak normal. Eskiden, bu şehirde yaşamış kadim uygarlıklardan miras kalmış tarihi eserlerin terkedilmesi, bakımsızlıktan yıkılıp gitmesi normaldi. Şimdi bu şehrin ortak zenginliği yüzlerce tarihi mirasa sahip çıkmak normal. Eskiden, İBB’nin İstanbullu çiftçilerle ilgilenmemesi normaldi. Şimdi fidesiyle, mazotuyla, buğdayıyla, gübresiyle çiftçinin desteklenmesi normal.”
“İSTANBUL BAŞARDI, DEĞİŞİM KÖK SALDI”
Listenin bu şekilde uzayıp gideceğini belirten İmamoğlu, “Özetle, ‘İstanbul başardı, değişim kök saldı’ diyerek tarif ettiğimiz şey, aslında bir zihniyet değişimidir. Biz, işbaşı yaptıktan sonra, öncelikle İBB kadrolarının hizmete bakış açısını değiştirmeye odaklandık. Yaşı, kimliği, kişiliği, kökeni, siyasi görüşü, yaşam tarzı ya da inancı ne olursa olsun her vatandaş eşit hizmete layıktır bakış açısını getirdik. ‘Zor anında İBB yanında’ diyerek, ihtiyaç sahibi vatandaşımıza hak temelli kamu güvencesi sağladık. Bunu yaparken de 16 milyon vatandaşın yerel yönetime bakış açısını değiştirdik. Vatandaş, bu kadim şehirde asıl iradenin kendisinde olduğunu anladı. İstanbullular, artık daha azına razı olmayacak; yapılan her işte insana saygıyı, kente özeni talep edecek. İsrafa, ihmale ve partizanlığa asla geçit vermeyecek. Bu anlayışla 2022 yılı ortasında, ‘150 günde 150 proje’ diye başlattığımız açılış ve temel atma maratonunda hızımızı alamayıp, 190 projeye ulaşmıştık. 161 noktada 27 altyapı, 9 kültürel miras, 44 çevre ve kentleşme, 80 sosyal hizmet, 13 kültür-sanat, 11 ulaşım ve 13 spor ve sağlık projesi olmak üzere, şehrimize tam 31 milyar liralık yatırım yaptık. 16 milyonun takdiri ve talebi, bizi el büyütmeye götürdü. 2022 sonuna geldiğimizde, ‘300 günde 300 proje’ diyerek, kendi rekorumuzu kırdık. Özetle; 16 milyon İstanbullu, 23 Haziran 2019’da sergilediği güçlü iradeyle sağladığı değişimin meyvelerini almaya başladı. Onun için ‘İstanbul başardı, değişim kök saldı’ diyebiliyoruz rahatlıkla” ifadelerini kullandı.
DEPREME ÖZEL PARAGRAF AÇTI
Sunumunda Kahramanmaraş merkezli depremlere özel paragraf açan İmamoğlu, kamuoyuyla şu bilgileri paylaştı:
“On binlerce insanımızı kaybettik. Yüzbinlerce insanımız, evsiz-barksız kaldı. Milyonlarcası, başta İstanbul olmak üzere, diğer şehirlere göç etti. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, milletimize baş sağlığı diliyorum. İBB olarak afet haberini aldığımız andan itibaren seferber olduk. Tüm kaynaklarımızı milletimiz için harekete geçirdik. Şahsen ben de bölgeye 10 kez gittim. 2 haftadan fazla zamanımı afetzedelerle geçirdim. İBB olarak; 8.264 personelimiz, 1551 iş makinamız afetzedelere yardımda görev aldı. Arama-kurtarma ekiplerimiz, 561 vatandaşı enkazdan canlı olarak çıkarabildi. Bölgeye gönderdiğimiz Osmangazi ve Orhangazi feribotlarıyla, depremzedelere konaklama, sağlık, rehabilitasyon ve kreş imkanı sağladık. Toplamda 838.150 kişiye iaşe, 100 bin kişiye mobil büfe hizmeti verdik. Bölgeye toplam 52 TIR Halk Ekmek, 124 TIR Hamidiye Su, 768 yardım TIR’ı ve 8.766 çadır ve 656 yardım aracı gönderdik. Halen ilçe belediyelerimizle birlikte kurduğumuz 25 aşevinde, günde 130 bin öğün yemek veriyoruz. Vatandaş, bağışlarını organize ederek, battaniyeden uyku tulumuna, ısıtıcıdan hijyen ürünlerine, elbiseden bebek bezine kadar, toplam 586.210 koli ve 11 milyon 200 bin ürün gönderdik. 12 farklı noktada 223 tuvalet kabini, 94 duş kabini, 30 mobil tuvalet kabini ve 1 çamaşırhaneyi afetzedelerin hizmetine sunduk. 14 çocuk oyun parkı, 105 seyyar oyun alanı ve atölyeler kurduk ve binlerce çocuğumuza destek olduk. Kıyafetten gıdaya, çadır alımından iş makinası kiralama faaliyetlerine kadar, toplam 507 milyon liralık bütçe kullandık.”
İSTANBUL’UN DEPREME HAZIRLIKLARINI ANLATTI
Bu süreçte emeği geçen her kişi, kurum ve kuruluşa teşekkürlerini ileten İmamoğlu, “Ama afet bölgesinde, bundan sonra da milletçe büyük görevlerimiz var. Depremzedelerin yaşam koşullarını hep birlikte normalleştirecek; barınma, gıda, eğitim, sağlık ve kültür dahil ihtiyaçları eksiksiz karşılayacağız” dedi. Sözü olası İstanbul depremine getiren İmamoğlu, 2022 yılı içerisinde bu kapsamda yaptıkları çalışmalara da sunumunda yer verdi. “2022 boyunca İstanbul’un depreme hazırlanmasında önemli aşamalar kat ettik” diyen İmamoğlu, özetle şu bilgileri aktardı:
“39 ilçede, hızlı tarama yöntemiyle yaptığımız incelemelerde, toplam 11.786 binayı ziyaret ettik. İzin verilen 3.143’ünde inceleme yaptık. Tüm İstanbul’da benzeri kaç bin bina vardır, varın siz bu ortalamadan düşünün. Kahramanmaraş depremlerinden sonra, Belediyemize kısa sürede yüz binlerce başvuru geldi. İBB olarak, bu başvurularla ilgili yoğun şekilde çalışıyoruz. Kentsel dönüşümü özendirmek için hem malik hem de kiracılara kira yardımını 4.500 liraya çıkarttık. Mart ayında binatespiti.ibb.istanbul sitemizi yayına açarak, bina inceleme ve sonuç taleplerini hızlandırdık. Sultangazi, Eyüpsultan, Büyükçekmece, Kağıthane, Beykoz, Şişli ve Kadıköy’de 5000’e yakın bağımsız birimin kentsel dönüşüm projelerini tamamlayıp, uygulama aşamasına geçtik. Unkapanı Köprülü Kavşağı’nı yeniden inşa ederek, deprem ve su baskını risklerine karşı güçlendirdik. İGDAŞ’ın geliştirdiği ve deprem sonrası ikincil afetleri önlemek adına gaz akışını otomatik kesecek, ‘Akıllı Deprem Risk Azaltma Sistemi’ni kullanıyoruz. Afet anında lojistik hizmetlerinin sürekliliğini sağlamak için çok önemli olan, Habibler Mahallesi’ndeki ambarımızı hizmete açtık. Alibeyköy Lojistik Merkezi’ni de kısa sürede hizmete açacağız. Okullarda 100.000’i aşkın öğrenciye, temel afet bilinci eğitimi verdik. İştirak şirketimiz KİPTAŞ’ı, tarihinde görülmediği kadar riskli yapıya çözüm üreten hale getirdik. 9 farklı ilçede, 12 projede çözüm ürettik. ‘İstanbul Yenileniyor’ projemizle, 39 ilçemizden 490 bin bağımsız birime çare üretiyoruz. Engelleme ve aşırı maliyet artışlarıyla boğuştuğumuz bu dönemde, 37 farklı projede, 16.500 bağımsız birimin inşaatını tamamlıyoruz. Silivri 4. Etap Konutları, İzmit Çınar Evler ve Tuzla Meydan Evler projeleri ile Eyüpsultan’da 50 yıllık mülkiyet problemini uzlaşıyla çözerek temel attığımız projenin 1. etabını tamamladık, hak sahiplerine teslim ettik. Türkiye’nin en önemli kentsel dönüşüm projelerinden Karanfilköy’de kördüğüm olmuş sorunları uzlaşıyla çözdük; tahliye ve yıkımlara başladık. Yakında temel atacağız.”
“BİZ, ‘DEPREM İÇİN ORTAKLAŞA ÇALIŞALIM’ DERKEN, SAYIN ŞEHİRCİLİK BAKANIMIZ BAKIN NE YAPIYOR?”
Göreve geldiği ilk günden bu yana merkezi hükümete, defalarca depreme karşı güç birliği çağrısında bulunduğunu hatırlatan İmamoğlu, bu anlamda ilgili kurumların hepsiyle hesapsız, kitapsız birlikte çalışma arzusunda olduklarını yineledi. Aynı çağrıyı tekrarlayan İmamoğlu, “Gelin ‘Marmara Deprem Konseyi’ni hep birlikte kuralım. Ortak akılla bir yol haritası hazırlayalım. Gelin İstanbul’a ve Marmara’ya özel bir kanun çıkaralım. İmar aflarını, memleketin ve insanlarımızın hayatından çıkaralım. Gelin imar planlarında ‘toplanma alanı ve kent içi park alanı, sağlık alanı, eğitim alanı, itfaiye alanı’ olarak belirtildiği halde, üzerinde bina bulunan yerler için ‘Acil Kamulaştırma Programı’nı hayata geçirelim. İmar düzenlemeleriyle ilgili 25 yasa, 11 yönetmelik ve 19 farklı kuruma dağıtılmış yetkiyi gözden geçirip, stratejik bakış açısıyla, basit ve hızlı uygulanabilir mevzuata geçelim. Gelin ‘İstanbul İmar Yönetmeliği’ni hep birlikte yenileyelim” şeklinde konuştu. “Biz, olası deprem için ‘Devlet, belediye, millet ortaklaşa çalışalım’ derken, Sayın Şehircilik Bakanımız bakın ne yapıyor” diyen İmamoğlu, “Bizi duymak yerine, gazetelere ilginç demeçler veriyor. Ekranda da gördüğünüz gibi, İstanbul’da kentsel dönüşümü ‘5 yılda yapacağını’ söyleyebiliyor. Elinizi tutan mı vardı? Durmayın, yapın Allah aşkına. Son 21 yıldır neredeydiniz? Hadi 21 yılı bir kenara bırakalım, son 5 yıldır neredeydiniz? Lütfen popülizm yapacağım derken, komik durumlara düşme durumudur bu. İnşallah 14 Mayıs’ta bu büyük millet karar verecek, ‘milletin hükümeti’ işbaşı yapacak; Marmara depremine hazırlık seferberliğini başlatacak, Boğaz’ın kıyısında, Kuşkonmaz Camii etrafındaki barakalara imar vermeyecek bir Şehircilik Bakanı göreve gelecek. Sayın Bakan, 5 yılda yapamadığı görevle acaba İstanbul’da başka arayışlar içinde mi diye merak ediyorum” ifadelerini kullandı.
“DİSİPLİNLİ BÜTÇE YÖNETİMİ PRENSİPLERİ SAYESİNDE, ÇOK BAŞARILI BİR FİNANSAL PERFORMANS SERGİLEDİK”
Yönetim olarak, disiplinli bütçe yönetimi prensipleri sayesinde, çok başarılı bir finansal performans sergilediklerinin altını çizen İmamoğlu, “64 milyar 314 milyon lira büyüklüğündeki gider bütçemizin, 26 milyar 824 milyon liralık en büyük payını yatırımlara harcadık: 10 milyar 198 milyon lirayı raylı sistem yatırımlarına, 6 milyar 997 milyon lirayı fen işleri yatırımlarına, 4 milyar 409 milyon lirayı ise, yol bakım ve asfalt yapımına ayırdık. Bu sayede yıl içinde hizmete açtığımız parklar, kreşler, kütüphaneler, öğrenci yurtları, halk sağlığı merkezleri, mahalle evleri, kent lokantaları, hizmet binaları, altyapı tesisleri, alt ve üst geçitler, yaşam vadileri, yeşil alanlar, kültür merkezleri, caddeler, meydanlarla İstanbul’un yatırımla güçlendiği bir yılı geride bıraktık. Faaliyet giderlerimize sektörel bazda baktığımızda; ulaşıma toplam 31 milyar lira, çevreye toplam 7,8 milyar lira, sağlık ve sosyal hizmetlere 5,5 milyar lira, spor, eğitim ve kültüre 4,3 milyar lira yatırım yaptık. Ayrıca toplu ulaşıma, yaklaşık 11 milyar liralık sübvansiyon desteği verdik. İstanbul’un ulaşım yönetiminin merkezine insanı koyarak, bisiklet ve yaya güzergahları, kara ve deniz ulaşımına yenilikçi ve sürdürülebilir bir ulaşım sistemi kurduk. 2022’de, ihtiyaç sahibi İstanbullulara, toplam 1 milyar 763 milyon lira sosyal yardım desteği verdik. İstanbulkart’la; 718 milyon lira sosyal yardım, 220 milyon lira yiyecek yardımı ve 69 milyon lira nakdi yardım, 33 milyon liralık gıda desteği, 16 milyon liralık giyim desteği, üniversitelilere 393 milyon lira eğitim desteği, çocuklara 41 milyon lira eğitim desteği, engellilere 59 milyon liralık destek sağladık” bilgilerini paylaştı.
“BÜTÜN BUNLARI, BUGÜNÜN YANLIŞ EKONOMİ POLİTİKALARININ SEBEP OLDUĞU, ANORMAL KUR VE FİYAT ARTIŞLARINA RAĞMEN GERÇEKLEŞTİRDİK”
“Bütün bunları, ne yazık ki bugünün yanlış ekonomi politikalarının sebep olduğu, anormal kur ve fiyat artışlarına rağmen gerçekleştirdiğimizin de altını çizmek isterim” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Kaynaklarımızın doğru yönetilmesi sayesinde, göreve geldiğimizden bu yana, yaklaşık olarak 1.2 milyar Euro dış borç ve 10 milyar TL iç borç öderken, ödemelerimizin bir gün bile gecikmesine izin vermedik. Bir yandan da İstanbul’un her tarafında büyük proje ve açılışlar gerçekleştirdik. Çok şükür, israfa son verdiğimiz için, bütçemize hem bereket hem hareket geldi. Önümüze çıkarılan zorluklar ne olursa olsun, bundan sonra da irademizden taviz vermeyecek; bize emanet edilen kaynakları, kamu yararı ve mali disiplini gözeterek yönetmeye devam edeceğiz. Bildiğiniz gibi, kötü ekonomi yönetimi tüm Türk halkı gibi çalışanlarımızı da derinden etkiledi. Bu etkileri en aza indirebilmek için 2022’de tüm gücümüzle çalışanlarımızı koruyucu önlemler de aldık. Bu çerçevede; 2022 başında yaklaşık 40.000 kişilik 696 KHK kapsamında ‘Doğrudan Hizmet Alım’ işlerinde çalışanlarımızın yemek ve yol ücretlerini daha yüksek standartlara taşıdık. Yaklaşık 17.000 çalışanımızı ilgilendiren 13 tane toplu iş sözleşmesini, yetkili sendikalarımızla akdettik. Ayrıca 2022 yılı içerisinde 43 adet ara protokol yaptık. Bu protokoller ile çalışma şartlarında çeşitli iyileştirmelerin yanında, tüm çalışanlarımız için ücret artışlarının yılda iki kez, 6 şar aylık dilimde düzenlenmesini sağladık. Çalışanlarımız hem erken bir artış almanın hem de otomatik oluşan enflasyon üzerinde refah payının mutluluğunu bize ve işlerine yansıtmışlardır. Enflasyonun yıkıcı etkisi halen sürüyor. Bütçemizde sağladığımız bereketin bir sonucu olarak çalışanlarımızın standardını yükseltmek için de elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz. Örneğin, yürürlüğü devam eden Toplu İş Sözleşmeleri kapsamındaki çalışanlarımızın ücretlerine, sözleşmede bulunan 6 aylık enflasyon puanına ek, refah payı olarak 10 puan daha ekleyeceğiz.”
“14 MAYIS, TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK BİR DÖNÜM NOKTASI OLACAK”
Yoksullukla mücadeleden kadınlara, çocuklardan gençlere, engellilerden yaşlılara, işsizlikle mücadeleden Askıda Fatura uygulamasına, raylı sistem üretimlerinden akıllı şehir uygulamalarına, spor, sağlık ve çevre yatırımlarından İstanbullu çiftçilere verilen tarımsal desteklere, tarihi mirasların korunmasından dış ilişkilerin geliştirilmesine kadar çeşitli konularda toplumun farklı kesimlerine dokunan çalışmalardan detaylar sunan İmamoğlu, “Ulaştığımız başarıların, oluşturduğumuz İstanbul Modeli’nin, gerçekleştirdiğimiz her yeniliğin bütün Türkiye’ye etki edecek sonuçlar ürettiğini biliyor, bu özen ve sorumlulukla davranıyoruz” dedi. 14 Mayıs’ın Türkiye için büyük bir dönüm noktası olacağına tüm kalbiyle inandığını vurgulayan İmamoğlu, sunumunu şu sözlerle noktaladı:
“O GÜN, TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPACAĞIZ”
“O gün geldiğinde de Türkiye için yeni bir başlangıç yapacağız. Ardından devletimizi hızla toparlayacağız. Devletimizi, kurallar ve kurumlar devleti haline getireceğiz. Devlet yönetiminin her kademesini hesap verebilir, devlet idaresinin her işlemini denetlenebilir kılacağız. Kamu idaresini israftan, gösterişten ve şatafattan tümüyle uzak tutacağız. Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılı, ülkemizi dünyanın birinci ligine çıkarma yüzyılı olacak. İkinci yüzyılımız; hamasetin değil aklın, vizyonun, bağırarak konuşanın değil, dinleyerek anlayanın yüzyılı olacak. Birliğin ve huzurun yüzyılı olacak. İkinci yüzyılımız; müreffeh Türkiye’nin yüzyılı olacak. Asla iftira atanın, bağırarak konuşanın olmayacak. İkinci yüzyılımız; milletimizin yeniden ve özgürce konuşabildiği bir yüzyıl olacak. İfade özgürlüğünün önündeki bütün engelleri kaldıracağız. Demokrasimizi, dünya için ilham alınacak seviyeye çıkaracağız. Milletimizin sesi olan Meclisimiz, yeniden bu ülkedeki en yüksek siyasi irade olacak. Adalet sistemimiz korkulan değil, güven duyulan, itimat edilen, tarafsız ve bağımsız bir hale gelecek. Kuralların ve kanunların herkes için eşit şekilde uygulandığı bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Adamına göre suç, adamına göre hak, adamına göre makama son vereceğiz.”
“HERKESİ MAKBUL VE MUTEBER GÖREN BİR DEVLET ANLAYIŞINI HÂKİM KILACAĞIZ”
“Dış politikada hamaseti bitirip akl-ı selimi tesis edeceğiz. Türkiye, söylediğini yapacak, yaptığını da söyleyecek. Dış politikada ‘Türkiye’nin sözü’nü muteber kılacağız. Avrupa Birliği ile üyelik sürecini, hızla yeniden canlandıracağız. Enflasyonu, canavar halinden çıkarıp, kuyruğunu sıkıştırmış tek haneli bir hale dönüştüreceğiz. Türk Lirası’na yeniden itibar ve istikrar kazandıracağız. Beş yılın sonunda, dolar cinsinden kişi başına milli gelirimizi, en az iki katına çıkaracağız. Gençlerimiz işi, aşı, umudu bu topraklarda arayacak ve bulacak. Aynen İstanbul’da yaptığımız gibi, tarım sektörünü stratejik olarak destekleyeceğiz. Çiftçilerimizin borçlarının faizlerini derhal sileceğiz. Çiftçilere mazot, gübre, tarım ilacı ve sulama elektrik desteği vereceğiz. Doğru planlanmış ve devlet tarafından desteklenen tarım hamlesi ile Türkiye’de gıda ucuzlayacak, çok büyük bir tarımsal üretim seferberliği başlatacağız. Bağırarak, çağırarak değil, dinleyerek öğrenmeyi size öğreteceğiz. Ay-yıldızlı pasaportumuzu, tek yön gidiş bileti olmaktan çıkaracağız. Türkiye pasaportu, dünyanın saygı duyulan pasaportlarından biri olacak. Vatandaşların ‘yerli ve milli olan ve olmayan’ diye ayrılmasına son vereceğiz. Bu ülkede yaşayan istisnasız herkesi milli, herkesi yerli göreceğiz. Herkesi makbul, herkesi muteber göreceğiz. Ne kadar bağırıp çağırsan da seni de yerli ve muteber göreceğiz.”
“İSTANBUL’DA YAPTIĞIMIZ GİBİ, TÜRKİYE’DE DE İSRAF DÜZENİNE SON VERECEĞİZ”
“Yine aynen İstanbul’da yaptığımız gibi, Türkiye’de de israf düzenine son vereceğiz. Devlet bütçesindeki kayıp ve kaçakları bitirip, sosyal adaleti yeniden tesis edeceğiz. Aynen İstanbul'un bütçesinde olduğu gibi, ulusal bütçemize bereket gelecek. 15 Mayıs’tan itibaren, bu devletin yeniden kimsesizlerin kimsesi olması kayıtsız, şartsız hedefimiz olacak. 15 Mayıs’tan itibaren, merkezi yönetim-yerel yönetim iş birliğini, parti ayırt etmeksizin sağlayacağız. Ve böylesi bir süreci, bütün Türkiye’nin belediyelerine yaşatacağız. İstanbul’da her şey, çok ama çok güzel olacak. İstanbul’da hizmetler ve projeler katlanacak. Sadece 4 yılda İstanbul’da çok şey başardık. Şimdi sıra Türkiye’de. 15 Mayıs’tan sonra, yeni yönetimle hizmetler ve projelerin nasıl katlandığını izlemekten yorulacaksınız. Sadece İstanbul’da değil, tüm şehirlerimizde kutuplaşma yerine uzlaşmayla, partizanlık yerine kucaklaşmayla hizmet ve proje yarışı başlayacak. Kesinlikle burada bulunan muhalefet partisinin üyelerinin yaşamlarına da huzur gelecek. Sözlerime son verirken; bu yolculukta gece-gündüz çalışan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin her kademesindeki mesai arkadaşlarıma ve ailelerine çok teşekkür ediyorum. Siz değerli Büyükşehir Belediye Meclis üyelerimize, bağıran bağırmayan herkese teşekkür ediyorum. İlgi ve destekleriyle, uyarı ve talepleriyle bizi hep enerjik ve duyarlı tutan, doğru yolda yürümemizi sağlayan, bu cennet vatanın, o güzel İstanbul’un 16 milyon hemşehrisine yürekten teşekkür ediyor, önlerinde saygıyla eğiliyorum.”